Anıl Saraç
Yazılarım

Makalelerim

ÜSTÜN VE ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUKLAR


Zekâ kelimesinin özgün hali ilk olarak Aristo tarafından “dia-neosis” sözcüğünden algı, duyu, hayal, hafıza ve mantık gibi düşünceye ait soyut süreçlerin adlandırılmasıyla türetilmiştir (Hamachek, 1995). Tabî ki bu tarif zekaya ait bilgileri içermektedir ancak, zekanın tanımı tek olmadığı için pek çok kuramcı bu tanımları çeşitlendirmiştir. Bu tanımlar arasında vazgeçilmeyen birkaç öğe mevcuttur:


-Deneyden çıkarsama yapma

-Problem çözme

-Çevreye uyum gösterme ve çevreyle bağlantı kurma

-Soyut düşünme

-İlişkileri algılama

-Ustalıklı ve etkili davranma

-Daha kolay öğrenme

-Var olan yetenek ve becerilerini en üst düzeyde kullanma

Okulöncesi dönem, çocukların ilgi, merak, hareket, araştırma, öğrenme ve öğrendiklerini gösterme döneminin başlangıcı olduğundan zekâ, pek çok ebeveynin ve eğitimcinin ilgi konusu olmaktadır.

Yapılan araştırmalar, edinilen bilgiler ve uygulamalar ışığında bu konuyu biraz daha inceleyelim:

Üstün veya özel yetenekli çocuklar diğer çocuklardan bedensel, zihinsel ve sosyal yönlerden farklılaşırlar.


Bedensel özellikleri bakımından:


1- Beden yapıları ve sağlık durumları bakımından yaşıtlarına oranla üstündürler.

2- Boy ve ağırlık bakımından normal çocuk grubunun üstündedirler.

3- Erken yürür ve erken konuşurlar.

4- Bedensel olarak büyük bir enerjiye sahiptirler.

5- Ses,ağrı ve acıya karşı aşırı tepki verirler.

6- Duyu organı bozuklukları, bedensel sakatlık, diş deformasyonu vb. normal çocuklara oranla daha az rastlanır.


Zihinsel Özellikleri bakımından:


1- Çabuk ve kolay öğrenirler.

2- Kelime hazineleri geniştir. Kelimeleri yerinde ve düzgün kullanabilirler.

3- Zihinsel işlemleri zorlanmadan yapabilirler.

4- Genelleme yapmada, olaylar arasındaki ilişkileri görmede, bilgilerin transferinde, mantıki çağrışımlarda yaşıtlarına oranla ileridedirler.

5- Dikkat süreleri uzundur. Soyut fikirlere ilgileri fazladır.

6- Öğrenmeye ve bilgiye sürekli açlık duyarlar.

7- Sürekli soru sorarlar.Meraklıdırlar.

8- Diğer çocukların farkında olmadığı bazı alanlarda bilgi sahibidirler.

9- Duyduklarını uzun zaman belleklerinde tutar ve hatırlarlar.

10- Çok soru sorarlar ve ilgi alanları geniştir.

11- Zihinsel olarak büyük bir enerjiye sahiptirler.

12- Pratik bilgileri fazladır.

13- Yaratıcılık ve mucitlik özellikleri vardır.

14- Hayal güçleri zengindir.

15- Çoğunlukla okula başlamadan okuma-yazma öğrenirler.


Sosyal Özellikleri Bakımından:


1- Kolayca arkadaşlık kurabilirler.

2- Arkadaşlarını kendilerinden 2-3 yaş yukarıda olanlardan da seçebilirler.

3- Grup içinde lider olabilirler.

4- Başkalarına tabi olmaktan hoşlanmazlar.

5- Yaratıcılıkları gelişmiştir.

6- Yeni ve değişik durumlara kolay ve çabuk uyarlar.

7- Duyarlıdırlar. Başkalarına karşı empati kurarlar.

8- Ancak bütün bu özellikler her çocukta bulunmaz.

 

Üstün yetenekli çocukların yaşadıkları deneyim ve tecrübelerindeki aşırı yoğunluk onların duygusal dünyalarında bir takım karışıklıklara sebep olmaktadır. Empati kurabilmesi, başkalarının bakış açılarından bakabilmesi ve bellek kapasitelerinin genişliği onların unutma olasılıklarını azalttığı gibi duygusal olarak yıpratıcı da olabilmektedir. Başkalarının duygularını kolayca anlayan, duyarlı bireyler olmaları onların aynı zamanda desteklenmeye gereksinim duyan çocuklar olmalarını da beraberinde getirmektedir.

Her çocuk farklıdır. Her çocuk özeldir. Aynı IQ (intelligence quotient)’ya sahip çocuklar arasında da farklı beceri ve yetenekler söz konusudur. Hiçbiri diğerine benzemez. Her çocuk bireysel farklılıklarına göre değerlendirilmelidir. Üstün yetenekli çocukların da, pek çok özel becerisi vardır ancak bunların hepsi aynı derecede gelişmemiştir. Bu çocukların bazı yetenekleri yaşının çok üstündeyken bazı yetenekleri de ortama ya da ortalamanın altında seyredebilir.

Doğuştan üstün ve özel yetenekli çocuklar diğer çocuklara kıyasla daha çok araştırmak, daha çok bilgi sahibi olmak ve daha fazla öğrenmek isterler. Bu sebeple üstün yetenekli çocukların üç ile altı yaşları arasında erken tanınmaları ve uygun eğitim programlarından faydalanmaları yerinde olacaktır. Aksi takdirde zeka da işlenmediği takdirde sönebilir.

Meraklı yapıları, bilgi sahibi olma istekleri, iç motivasyonları, uzun süreli konsantrasyonları, sanat etkinliklerindeki yüksek faaliyetleri bilgili kişilerce işlenmelidir. Ancak her ne kadar bilişsel, fiziksel ve sosyal yeteneklerini kendi akranlarına oranla daha ileride olursa olsun onlarında çocuk olduğu hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır.

Bütün çocuklar yetenek ve kapasiteleri ne olursa olsun, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürme hakkına sahiptirler.

 

     

 

www.anilsarac.com 

 
 
 
 

Ana Sayfa | Hakkımda | Hizmetlerim | Makalelerim | Basın | Uzmana Sorun | İletişim

Tüm Hakları Saklıdır © ANIL SARAÇ - Çocuk, Ergen, Evlilik & Cinsel Danışman , 2024

www.anilsarac.com

Designed by Invest Grup